20 Temmuz 2010 Salı

Masum mu? Hayır: Çaresiz!

MASUM VATANDAŞ ÜZERİNE: SUÇSUZ MU ÇARESİZ Mİ
M. Sinan Alptimur

Hafta geçmiyor ki; haber bültenlerinde bir saldırı, bir çatışma, bir gasp, adam öldürme üzerine konuşulmasın…

Şaibeli bir terör örgütü var: terörden yola çıkıp, binbir emekle kurulan devletimizin önce insanlarına sonra mallarına sonra yaşam alanlarına göz dikmiş, nedense gelir kaynağı tükenmeyen bir örgüt var evet. Bu örgüt ki; kendini kabul etmeyen vatandaşlarımızın arkasına saklanmaya çalışmakta olan bir örgüttür. Şanlı Türk Askerimiz ve Polisimiz bu örgütle Şerefiyle mücadele etmektedir. Kim için: sınır bütünlüğü içerisinde yaşayan, fikri ve mücadeleleri ile kendi şahsının yanı sıra tüm insanlığı düşünen çilekeş, yaratıcı, yardımsever, misafirperver, kahraman Türk milletinin her bir ferdinin düzenli ve rahatça ve özgürce yaşaması ve mücadele vermesi için mücadele etmektedir. Bütün onursuzlularla insanların canına, malına, namusuna, özgürlüğüne müdahaleye yönelik verilen bu özverili mücadele tüm milletin, gerektiğinde insanlığın mücadelesidir. Pazarlığı yapılamaz.

Son zamanlarda terör örgütlerinin saldırıları arttı. Artık şehir merkezlerinde bombalı kanlı eylemler düzenleyeceklermiş. Yol kesip propaganda yapmaya, insan sorgulamaya da başlamışlar. Haberlerde sıkça duyarız: “terör örgütü yine masum vatandaşları hedef aldı”, “terör bir masum vatandaşı daha vurdu”, “masum vatandaşlar tehlike altında”.. kim bu masum vatandaşlar: yukarıda bahsettiğimiz yüce Türk milleti. Peki onlar masumsa kim suçlu, terör suçlulara saldıran bir olgu mudur? Askerimiz mi suçlu Polisimiz mi? Kesinlikle hayır! Medyadaki “masum halk” söylemi terörü olumlu kılmayan söylemlerde olsa, kanımca, Milleti Asker, Polis, Halk olarak ayırmaya, hedefi silahlı çatışma alanlarına çekip orada hapsetmeye çalışan bir söylemdir. Ancak Milleti hedef tahtasından indirmeye yönelik bir söylem de olsa, 30 yıldır sürekli gelişen ve iç meselelerimizde politik, dış meselelerimizde stratejik pazarlık konusu olan bir örgütün bitirilememesi şanlı Askerimizin ve Polisimizin değerini bilinçaltı kullanılarak halk gözünde düşürmeye çalışmaktır. Bu yüzden “masum vatandaş” özel seçilmiş bir tamlamadır.

Hukukun ve barışın olduğu bir ülkede insan öldürmek meşru müdafaa dışında ceza gerektiren bir suçtur. Koşulları kanun maddeleri ile sabittir. Vatandaş masumsa, işte bundan dolayı masumdur. Ancak terörün, korkutma ve yıldırma amacı ile kullanmaya çalıştığı ara hedefidir. Bölünmenin kaynağı ise masum vatandaşların beyinlerinde taşıdıkları fikirlerdir, birbirlerine olan güvendir. Bu güven ve yapıcı fikirler, birlik ve beraberlik amacı tek yumruk amacı yönünde kaybedilmemelidir, hergün yenisi kazanılmalıdır. Her zorluğa karşı dilenilmelidir. “ masum vatandaş” olgusu ise halkı, teröre karşı etkinsizleştirmekten başka bir şey değildir. Korkmadan, fazla da cesaretlenmeden, akıl yolu ile terör de dahil akılsızlıklarla mücadele etmesini bilen ve başarılara alışkın olan bir millettir Türk Milleti. Konu vatan, can, mal, namussa, teröre karşı biz, sandığınız gibi masum bir Millet değiliz, olamayız. Ülkemiz Türk ülkesi, toprağı, Atatürkçü evrensel yönetim fikirleri, askeri, polisi, işçisi, amiri, memuru, çiftçisi ile bir bütündür, Dini ne olursa olsun yüce imanı ile Türk Milleti bağımsızdır, bağlarına zarar vermek isteyenlere karşı suskun değildir. Masumiyet bir suskunluk olmamalıdır. Yüksek ses çıkarmak birilerini göreve çağırmak değildir. Bir saldırı, Milletin bütününe yapılan bir saldırıdır. Terör sanki hep suçluları hedef aldı da şimdi de masum vatandaşları hedef aldı. Türk Milleti olarak böyle bir tablo çizmemiz, sözümona "Masum" olmamız beklenmemelidir. Silahlı ve kanun-düzen tanımaz bir terörün karşısında, barış dolu, silahsız, yaratıcı, çilekeş olan çaresiz eli kolu kanunlarla bağlanmış (çünkü düzen budur) şanlı bir millet var. Terörün hedefi dışında duran "masum bir hedef" değil!